Bozcaada beni çağırdı... Gittim.
Rengigül Sanat Galerisi,
ve Rengigül Konukevi'nin güzel atmosferi. Yeni insanlar ve yeni kediler.
Güzel dostluklar. Sanat, şarap ve tabii ki Ada'nın güzelliği.
Zamanın yavaş aktığı bir yer burası.
Adanın buz gibi suyunu ve rüzgarını seviyorum...
Şarap ve sanat! Dionysos buralarda olmalı dedirtiyor...
Bozcaada'da geçen üç ayın sonunda güzel anılar, fotoğraflar ve Bozcaada Şarapları ile İstanbul'a döndüm ama kalbimi orada unuttum.
Yine görüşeceğiz güzel ada, minik adam.
Cheers!








No comments:
Post a Comment